Sevgili
Dostlarım,
Hürriyet
Gazetesinin 06.06.2012 tarihli Ankara baskısında ‘Ring Temize çıktı’ başlığı
altında yer alan ve “Aralarında eski ve yeni(!) Federasyon
Başkanlarının da bulunduğu 12 sorumlu Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinde
beraat ettiler” şeklinde devam eden haberde de tüm açıklıkla
belirtildiği gibi, iftiracıların attığı çamur, mahkemece tekrar
yüzlerine çarpıldı.
Sevgili
Arkadaşlarım,
Öncelikle
isterseniz, sonu benim Federasyon Başkanlığı görevimden istifa etmeme yol açan“iftira” sürecini
hatırlayalım ve bu olayın “gizli başkahramanını” ortaya
çıkartabilmek için bazı sorular soralım.
Sevgili
Arkadaşlar,
Dönemin
Genel Müdürü Sn. Mehmet ATALAY’ın 28/10/2010tarihinde Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına verdiği ifadede belirttiği gibi “Türkiye Profesyonel
Boks Unvan Maçları organize etmemiz için Türkiye Boks Federasyonu’na
talimat vermiş ve kendi ile görüşen organizatöre sağlayacağı katkı
payını, ( Formula 1 ve Dünya Motosiklet Şampiyonası, Yüzme Challenge
Müsabakalarında olduğu gibi) iletmemiz için Federasyonumuzu görevlendirmiştir.”
Bu
olayın üzerinden yaklaşık 6 ay geçtikten ve de Genel Müdür Sn: Mehmet ATALAY’ın
görevinden ayrılmasından sonra, Teftiş Kurulu elindeki bazı bilgiler (!)
doğrultusunda soruşturma açmıştır. Bu bilgileri kim verdi
dersiniz!
Ödeme
evraklarının her birinde imzası olmasına ve de en önemlisi 28/04/2008 tarihli
resmi yazısında belirttiği gibi “……ödenmesine müsaadelerinizi arz ederim”
tahakkukunu yaparak en az benim kadar sorumluk taşımasına rağmen,
sadece benim suçlu bulunduğum (!) bu soruşturmanın sonucunda, Eyüp Efendi’nin
ismi bile geçmemiştir. (Ne hikmetse!)
Teftiş
kurulunca cezalandırılma isteminin, Tahkim Kurulunca da uygun görüleceğini
anladığımdan istifa ettiğim ve Eyüp Efendinin nasıl Başkan(!) olduğunu biliyorsunuz.
Benim
boks bilgim ve camiadaki pozisyonumdan rahatsız olan işbirlikçilerin (kim
acaba)desteği ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından sadece ben (dikkat
edin tüm evraklarda imzası olmasına rağmen Eyüp Efendi yok) Savcılığa
sevk edildim.
Savcılık
çok uzun ve detaylı inceleme sonucu başta ben ve Eyüp Efendi olmak üzere
12 Yönetim Kurulu üyesi hakkında dava açtı.
Bilirkişi
raporları incelemeler ve ifadeler sonucunda 25. Asliye Ceza Mahkemesi,
05.06.2012 tarihinde, beni, Eyüp Efendi ve 12 üye arkadaşımızı suçsuz buldu ve
beraat ettik.
Sevgili
Dostlarım,
Şimdi
en önemli konuya geldik. İstifa edip, tek başıma Savcılığa sevk edilme
sürecinden bu yana ne oldu?
İsterseniz
ne olduğunu, Eyüp Efendi’ye sorular sorarak öğrenmeye çalışalım. Ben inanıyorum
kionurlu, haysiyetli ve karakterli her insan gibi muhakkak bu
sorulara cevap verecektir.
Eyüp
Efendi,
Öncelikle
bu olayın her dakikasını beraber yaşadığımız, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü
etabı ile ilgili bazı sorular sormak istiyorum.
1- Bu organizelerin her
aşamasında yanımda değil miydin? Hep onaylamadın mı?
2- Gerek Yönetim Kurulu, gerek
İcra Kurulu ve gerek tahakkuk ödeme evraklarında imzan yok mu?
3- Teftiş Kuruluna sadece benimle ilgili belgelerin
sızdırılmasında payın ne kadar? (Şimdi şu anda niçin bütün
dolapları kilit altına aldırdığını anlıyorum!!).
4- Teftiş Kurulundan benim
ceza almam sağlamak için, bir Daire Başkanı ve bir Genel Müdür Yardımcısı ile
diyaloglar kurdun mu?
5- İstifa etmemden sonra seni
desteklediğim ve seçtirdiğim Genel Kurulda “Başkanın bir gram günahı
yok. Eğer o suçluysa ben de suçluyum” dedin mi?
Eyüp
Efendi,
Bu
sorulara cevap vermeni kolaylaştırmak için, istiyorsan tüm ilgili belge ve
Genel Kurul video bandını sana yollayabilirim.
Sevgili
Arkadaşlar,
Şimdi
daha önemli bir yere geliyoruz. Bunun için de “Onurlu haysiyetli ve şerefli”
Eyüp Efendi’den aşağıdaki soruları cevaplamasını isteyelim.
1- Sadece benim suçlandığım bu
olayla ilgili boks camiasından en az 100 kişiye değişik yerlerde “Başkan suçlu,
yolunu buldu” dedin mi? (Eğer istiyorsan isimlerini tek tek
sayabilirim)
2- Bazı şampiyonalarda ve
ziyarete gittiğin bazı illerde aynı suçlamayı yaptın mı?(Hatırlamazsan ben
sana tüm detayları şahitlerle hatırlatırım.)
3- Genel Müdürlük
yetkililerinden bazılarına ve İl Müdürlerine de bu konuda beni suçlayıcı
konuşmalarda bulundun mu?
4- Yönetim Kurulu
Toplantılarında yine bu konu ile ilgili kaç defa beni suçladın?
5- Yönetim Kurulu
Toplantılarında sana “peki, sen nasıl bu evrakları imzaladın” diye
sorulduğunda “Bilmeden imzaladım ama mahkemenin 18 Ocakta yapılacak ilk
duruşmasında şahitler ve belgelerle konuşacağım” dedin mi? (İstersen
tüm üyelere soralım, ne dersin?)
6- Gelecek ilk Yönetim Kurulu
Toplantısı’nda, ifadelerinin sana verilmesi halinde bu evrakları nereye koymayı
düşünüyorsun?
Sevgili
Dostlarım,
Bir
kişiyi tanımak için ne güzel bir hikaye değil mi? Şimdi mahkeme aşaması ile
ilgili Eyüp Efendiye bazı yeni sorular soralım
1- 25. Asliye Mahkemesinin 18
Ocak 2012 deki ilk duruşmasına niçin 45 dakika geç kaldın?
2- Niçin avukatın yoktu?
3- İlk duruşmada (hani şahit ve evraklarla beni rezil
edeceğini iddia ettiğin ilk duruşmada) ifadende yer aldığı gibi “Federasyon
başkanı Caner Doğaneli’nin ifadelerine aynen katılıyorum. Hiçbir düzensizlik
ve usulsüzlük yoktur. Yürütmeyi Başkan ve Başkan Vekili yapar” dedin
mi?
4- Daha sonra yapılan 5
duruşmaya niçin katılmadın? Hani beni rezil etmek için tüm duruşmalarda
konuşacaktın? Neredeydin Gölbaşı Arslanı?
5- Bilirkişi raporunda yer
alan;
-
Suç konusu sürecin Türkiye Boks Federasyonu Başkanı ve Başkan Vekili (Yani Eyüp
Efendi) tarafından yürütüldüğü
-
Herhangi bir usulsüzlük olmadığı,
ifadeleri
sana ait mi?
Eyüp
GÖZGEÇ
Sana
değişik konularda şu ana kadar en az 60-70 soru sordum hiç birini cevaplamadın
ama lütfen bu soruları cevapla.
Zira
bu sorular “İFTİRACI “ları ortaya çıkartacak olan en önemli açıklamaları
içerecek.
ÇOLUĞUNUN
ÇOCUĞUNUN HAYRINA, ALLAH RIZASI İÇİN CEVAPLA.
TÜM
BOKS CAMİASI GERÇEKLERİ ÖĞRENSİN.